Başta söylediğimiz gibi dünyada medyanın söylediği haberlerin %90’ı yanlıştır çünkü dünya ekonomileri ve yöneticileri yüzünden gerçekleri gölgede bırakmaktadır ve bu Deccal ve İblis kadro sistemleri olarak dünya derin hükümetinin siyasetidir…
Türkiye’deki bu depremin 130 nükleer bombaya eşdeğer olduğunu tahmin ettiler.
Hasar on binlerce ölümden fazla, en az 50.000 (Allah Rahmet etsin) ölü artı yüzbinlerce yaralı ve ev,bina yıkıldı.
Bu deprem Türkiye’yi 3 metre batıya itti (sanırım 3 metreden fazla)
Türkiye ve Suriye’deki bu depremler yalnız değil, daha olacak çok şey var… her zaman söylediğimiz gibi… ayrıca tsunamiler, kasırgalar, sel, volkanlar, doğal afetler ve yeni virüsler ve savaşlar vs. olacak. .. geliyor .. ve Mart ayından itibaren daha da fazlası
Sebep: İnsanların şu anda yaptıkları günahlar.. Ahir Zaman olarak.
Bunun nedenleri olan yöntemler:
–Birçok rawāsī/ dünya ağırlığı dengeleme (الرواسى) gitti.
Hakkında neredeyse kitap yazacağımız bu Rawâsî..
Allah’ın Kur’ân’da çokça zikrettiği Rawâsîleri, Allah Arz’da istikrarı sağlasınlar diye onları yeryüzüne koydu . ve bunlar hava ve gazlardır ve ne kadar yukarı çıkarsak o kadar az ve daha hafif basınç gelir, bu nedenle uçaklar yukarı çıktıklarında daha ağırdır ve daha kolay uçarlar. Denizlerde de med ve cezire(gelgit) sebep olur..
Bunun da gündüz güneş ışığıyla ilgisi var, bunun etkisi gece hava ve gazların toplanması, sonra gece su üzerindeki basınç, sonra su kumsallarda daha çok sıkışıyor ve gün güneş ışığı ile geldiğinde gazları serbest bırakıyor, ardından yukarıdan aşağıya su üzerinde ki basınç hafifler sonra denizlerde su geri döner
Bu Rawâsîler, dünyayı sabit kılmak için yeryüzüne baskı yaparlar.
Ama dağlar başkadır onlar, Kur’an’ın R’ad Suresi 3. Ayetinde dediği gibi yeryüzünün civatalarıdır.
Aynı Ar R’Ad Suresi 43. Ayet’te dağlar (Rawāsī رواسى) olarak değil (Dchibālجبال) olarak zikredilmiştir.
Aynı şekilde Kuran’ın diğer ayetlerinde de..
Cibal ( جبال ) kelimesinden, dağların dünyanın kademeli katmanlarının (Awtādأوتاد) sıkı vidaları olduğunu anlıyoruz demektir.ancak Rawāsī /رواسى, Kuran’ın dediği gibi ve ayrıca Kuran’daki Rawāsī kelimesinin dilsel anlamı olarak dünyanın ağırlık dengelemesidir.
Sonuç:
Daha önce bahsettiklerimizden ve anlattıklarımızdan şunu anlıyoruz:
Kur’an’ın çeşitli yerlerinde kelimesi kelimesine zikredildiği gibi, yer ve içindekiler de Râvâsî tarafından sabit olacaktır.
(Lokman Suresi 10. ayet): Yeryüzüne de sizi sarsmaması için ağır baskılar(rawasi) attı.
..(خَلَقَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ۖ وَأَلْقَىٰ فِي الْأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ.) لقمان 10
Ve başka bir yerde Enbiyâ Suresi 31. ayette Allah :
( وجعلنا فى الأرض رواسي أن تميد بهم وجعلنا فيها فجاجا سبلا لعلهم | الآية 31 من سورة الأنبياء
Ve Biz, onları sarsmasın diye yeryüzüne ağır baskılar(rawasi) yerleştirdik. Orada yol bulmaları için geçitler yaptık.
Aynı mânâdadır, fakat o (ve biz yerde ravâsî yaptık ki o (yer ve onda bulunanlar) sabit olsun) diyor.
Ama dağlar başkadır, yerin basamakları (katmanları) kaymasın (depremler) diye yerin basamaklarını sıkarlar.
Allah’ın Nebe Suresi’nde dediği gibi
(….. وَالْجِبَالَ أوتادا)
Dağlar’ı da birer kazık!
source