Benim Anasayfam

“NATO’nun Yeni Genel Sekreteri Hollanda Başbakanı Mark Rutte Olması” Hakkında

1721428911_maxresdefault.jpg



2024’ün 26.ncı haftasını geride bırakırken, “NATO’nun Yeni Genel Sekreteri Hollanda Başbakanı Mark Rutte Olması” Hakkında ile konuyu ‘Türkiye-Yunanistan-NATO’ denkleminde Türkiye’nin özellikle ‘Kıbrıs Adası’ ve ‘Doğu Akdeniz’,’Akdeniz’ ve adalar denizi ‘Ege’deki davasında meselelerin,problemlerin çözüme kavuşturulması hususu ve “NATO’nun Nükleer bir ittifak olmaya devam etmesi gerekliliği” hususları ile kısaca,özet mahiyetinde ele alarak devam edelim…
#22YuzYılTamamenBizimEserimizOlacak #Dünya

Öncelikle 20 Haziran 2024 Tarihli “NATO Genel Sekreteri ‘Jens Stoltenberg’in Açıklamaları” Hakkında… yazımda;
“NATO Genel Sekreterliği(Başkanlığı) için Türkiye’nin de desteklediği NATO’yu Dünya’ya görev ve faaliyetleri bakımından uygun bir şekilde entegre edebilecek isimlerden biri olan ve de geçmişinde ülkesinde Eğitim,Kültür ve Bilim Müsteşarı olarak görev yapmış olan ve halen Lahey’deki bir lisede haftada iki saat ders vermesi gibi toplumun yararı için etkileyici faaliyetlerde bulunan Hollanda Başbakanı Rutte…” şeklinde belirtmiştim.
Ve NATO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre,Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin yeni Genel Sekreter olarak atanmasına karar verilmesi.Ve Rutte,sosyal medya hesabından “NATO Genel Sekreteri olarak atanmak büyük bir onur” şeklinde özellikle belirterek,yaptığı açıklamada;

“Bu organizasyona liderlik etmek hafife almadığım bir sorumluluk. Bana güvendikleri için tüm müttefiklere minnettarım. Son 10 yıldır NATO’ya olağanüstü liderlik sağlayan ve her zaman büyük hayranlık duyduğum Jens Stoltenberg’in halefi olarak ekim ayında büyük bir gayretle bu görevi üstlenmeyi sabırsızlıkla bekliyorum…” şeklindeki açıklaması.

Bir NATO üyesi Türkiye’nin de desteklediği Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin NATO’nun Yeni Genel Sekreteri olması hususunda, T.C Dışişleri Bakanlığı, NATO Genel Sekreterliğine atanan Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi tebrik etmesi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, tüm NATO müttefiklerin uygun görmesiyle yeni NATO Genel Sekreteri olarak ilan edilen Rutte’nin resmi olarak tebrik edilmesi ve “Bu vesileyle, göreve geldiği 2014 yılından bu yana sergilediği başarılı liderlik için Genel Sekreter Jens Stoltenberg’e şükranlarımızı sunuyoruz.” şeklinde açıklama yapılması.

Bana göre Jeopolitik konumu da dahil ‘NATO’nun en güçlü üye,müttefik ülkelerinden biri olan Türkiye ile diğer üye Yunanistan arasında yarım asırdan fazla süredir sorun,mesele,maraz halinde olan adeta ‘NATO’da çatlak,pürüz haline gelen mesele,’Kıbrıs Adası’ ve ‘Akdeniz’ hususu ile Yunanistan,Türkiye’nin haklı sebeplerle gerçekleştirdiği 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından NATO’nun askeri kanadından çekilmesi 1980’de geri dönüşü ile her iki tarafında güvenlikleri için attıkları adımdaların,her iki tarafında tehdit olarak algılaması ki konuyu matematiksel olarak Türkiye-Yunanistan-NATO çözüme kavuşturulamayan denkleminde fiziksel olarak da iki aynı kutubun birbirlerini itmesi gibi Yunanistan tarafı,özellikle zaman zaman Kiryakos Miçotakis’in açıklamaları başta olmak üzere Doğu Akdeniz,Akdeniz ve Ege,’de Yunanistan’ın Ege’yi adeta kapatmak burayı,Ege denizini bir Yunan gölüne dönüştürme isteği ve hava ve denizde 12 mil istekleri ve adaların silahlandırılması konusundaki tutumları ve Kıbrıs Adası’nın Yunanistan’a bağlanması istekleri ile Türkiye bakımından ve NATO bağlamında güvenlik dilemması,ikilemini ortaya çıkartmaktadır.
NATO’nun Yeni Genel Sekreteri olan Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin yeni dönem,başkanlığında ‘NATO’nun en güçlü üye,müttefik ülkelerinden biri olan Türkiye’nin özellikle ‘Kıbrıs Adası’ ve ‘Doğu Akdeniz’,’Akdeniz’ ve adalar denizi ‘Ege’deki davasında meselelerin,problemlerin çözüme kavuşturulması hususunda NATO müttefiklerinin daha rasyonel,hakkaniyet odaklı tutumlar sergileneceğine yola ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ile devam etmek değil uluslararası toplumun kendisini iki devletli yani sınırları belli eşit statülü GKRY-KKTC şeklinde çözüm için odaklanmalı ve çözüme kavuşturulmalıdır.Jens Stoltenberg’in de belirttiği gibi “NATO’yu güçlü kılmak tüm İttifak üyelerinin çıkarınadır…”

Son olarak diğer bir husus ise “NATO’nun Nükleer bir ittifak olmaya devam etmesi gerekliliği” hususu.Dünya’nın yeniden şekilleneceği bu dönem
de,tarihinde Kuzey Atlantik Antlaşması’na dayanarak kurulan yani 2.nci Dünya Savaşı sonrası devletler arası gerilimli ilişkileri önlemek ve Sovyetler Birliği’nin Batı Avrupa’ya saldırısıyla ilgili bir silahlı saldırısına karşı göz önünde bulundurularak oluşturulan ‘NATO’ günümüzde “Çin, Rusya ve Kuzey Kore’nin tehditleri arşısında Nükleer Fiziğin meyvesi Nükleer güç,silahların varlığına karşılık,öncelikle Nükleer gücün daha faydalı,insancıl olarak kullanılması gerekliliğini belirterek,not düşerek Nükleer güç,silahlar var oldukça “NATO’nun da Nükleer bir ittifak olmaya devam etmesi gerekliliği” adeta ‘Tek Bir Dünya Devleti’ tarzında ‘NATO’, Uluslararası askeri ittifak olarak varlığını sürdürerek çok daha güçlü bir şekilde Dünya’daki yerini alacaktır…

source

Exit mobile version