Benim Anasayfam

Kütleçekim Bir Kuvvet Değil! Ya da Alper Gezeravcı’nın mikrofonu neden böyle?

1706608969_maxresdefault.jpg



Yurt dışında kariyer hedefi olanlara özel Cambly İş İngilizcesi Programını kaçırma! https://cambly.biz/kutle Başvurular 5 Şubat’a kadar geçerli! Kod: kutle
277 TL’den başlayan karne hediyesi Cambly Kids’ten! Çocuğunuzun geleceği için bugün abone olun! https://cambly.biz/cekim Kod: cekim (iş birliği)

Kütleçekim bir kuvvet değil! Hatta uzaya çıkan ilk astronotumuz Alper Gezeravcı’nın içinde süzülerek dolaştığı ISS de yerçekimsiz bir ortam değil! İyi de nasıl olur? Hepimiz astronotların orada süzüle süzüle uçtuğunu, bıraktıkları eşyaların yere düşmediğini gözlerimizle görüyoruz! Yerçekimsiz ortam işte!

Değil… Şaka falan yapmıyorum. Öyle gök itimi gibi zırvalıklardan da bahsetmiyorum, Barış Özcan tırlattı demeyin sonra 🙂 Bazen fizik bilmeyen birkaç kişinin böyle söylemleri önümüze düşebiliyor. Biraz dinleyince, gayet de akla yatkın gelebiliyor. İşte böyle sahte bilim tuzaklarına düşmemek için, işin fiziğini doğru anlamamız lazım. Yani kütleçekimin neden bir kuvvet olmadığını anlamamız şart.

Olay Einstein’ın genel göreliliğinde saklı. Einstein bu teoriyi geliştirirken, Newton mekaniğindeki bazı problemleri hedef aldı. Misal Newton mekaniği, Merkür’ün tuhaf yörünge hareketini açıklayamıyordu. Hepsinden öte Newton mekaniği, kuvvet denilen tuhaf bir şeyi açıklama olarak kullanıyordu. Sanki her şey anında oluyor gibiydi. Misal Güneş’i bir anda ortadan kaybolsaydı, çekim de bir anda ortadan kalkmalıydı. Bunlar Einstein’ı çok rahatsız etmişti. Üstüne bir de Merkür problemi gibi problemler de olunca, bir şeylerin yanlış olduğunu fark etti. Ortaya attığı genel görelilik teorisi, Merkür problemi gibi problemleri çözmekle kalmadı. Biz genelde onu ne kadar kapsayıcı bir teori olduğuyla anıyoruz ama… Esas ortaya koyduğu fark, kütleçekimi yorumlamadaydı. Einstein bakış açımızı komple değiştirecek bir şeyi keşfetmişti. Ama bunları anlamak için önce Einstein gibi düşünmeliyiz.

Bu videoda Einstein’ın genel görelilik teorisinin kütleçekim konusunda nasıl bir perspektif sunduğunu görüp aşağıdaki soruların yanıtlarını bulacaksınız:
Eşdeğerlik ilkesi nedir ve serbest düşen bir paraşütçü ile uzay boşluğundaki astronotun hareketi neden birbirine eşdeğerdir?
ISS (Uluslararası Uzay İstasyonu) örneğinde astronotlar neden yerçekimsiz ortamda değiller?
Kütleçekimi eşdeğerlik ilkesi çerçevesinde nasıl tanımlanıyor ve bu kuramın temel prensipleri nelerdir?

Araştıran ve Yazan: Ögetay Kayalı
Kurgulayan: Alperen Çatak
Düzenleyen ve Sunan: Barış Özcan

Videonun tüm metni ve kullanılan kaynaklar:
https://barisozcan.com

“Madde, uzay-zamana nasıl büküleceğini; uzay-zaman da maddeye nasıl hareket edeceğini söyler.”

source

Exit mobile version