«



Sizler de özellikle Ramazan ayında Rabbimizin en fazla kıymet verdiği ve meleklerin adeta hayranlıkla seyrettiği iki rekâtçık bir namaz kılmak ister misiniz? Yani sermayesiz bir kâr, zahmetsiz bir rahmet ve bire binler ecir veren bir ibadet ister misiniz? O halde bahsedeceğim bu namazı sakın kaçırmayın.
Şöyle bir düşünsenize, sahura kalkmışsınız, kahvaltınızı yapmışsınız, suyunuzu içmiş, orucunuza niyet etmişsiniz ve birde abdestinizi alıp iki rekâtçık bir namaz için tekbir alıyorsunuz melekler şahit, rûkuya gidiyorsunuz melekler şahit, secde anındasınız yine melekler şahit. Dua ediyorsunuz hep bir ağızdan âmin diyor melekler!
Sahur vakti öyle bir vakittir ki; duaların kesin kez kabul edildiği, gönül huzurunun zirve yaptığı, dertlere dermanın bulunduğu, Rabbimizin dünya semasına rahmet nazarıyla baktığı, o vakitte iki rekât namaz kılanın yüzü nurla dolup güzelleştiği, bu iki rekatçık namazın dünya ve içindekilerden daha hayırlı olduğu hatta havanın bile en berrak ve tertemiz olduğu bir vakit.
İşte bu sahur vaktine aslında teheccüd vakti, kılınan namaza ise teheccüd namazı denilir. Bu namaz iki rekâttan on iki rekâta kadar kılınabilir. İki rekâtta bir selam verilmesi ise daha faziletlidir. Teheccüd namazı farz namazlardan sonra sevabı en fazla ve Rabbimiz katında en kıymetli olan ibadettir. Dolayısıyla ramazan gibi faziletli bir ayda ve yapılan ibadetlerin sevabının binlere katlandığı bir vakitte teheccüt namazından mahrum kalabilir mi insan!
Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“Kim, inanarak ve sevâbını Allâh’tan bekleyerek Ramazan gecelerini ihyâ ederse, geçmiş günâhları affolunur.” buyurmuştur. (Buhârî, Terâvih, 46)
Yine Peygamberimiz (a.s): “Allah her gece, gecenin son bölümünde dünya semasına iner (rahmet nazarıyla bakar) ve var mı bana dua eden, onun duasını kabul edeyim? Var mı benden isteyen, istediğini vereyim? Var mı benden mağfiret dileyen, onu affedeyim?” buyurur. Ve bu durum tanyeri ağarıncaya kadar devam eder.” Müslim, Müsâfirîn, 169
Yine bir hadislerinde: “Gece seherde kılınan iki rekât namaz dünyadan ve içindekilerden daha kıymetlidir.” (Müslim) buyururdu.
Allah’a yaklaştıran en mühim ibadet olması hasebiyle ümmetinin de bu nimetten nasiplenmelerini arzu ederlerdi. Öncelikle yakın akrabasından tebliğe başlayan Efendimiz (s.a.v.), bir gece Hz. Ali ile Hz. Fatıma (r.a.)’nın kapısını çalmış ve onlara:
“Namaz kılmayacak mısınız?” (Buharî) buyurarak geceyi boş geçirmemelerini istemişti.
Diğer ashabına da: “Aman gece kalkmaya gayret edin! Çünkü o, sizden önceki sâlih kimselerin âdeti ve Allâh’a yakınlık vesîlesidir. (Bu ibâdet) günahlardan alıkoyar, hatâlara keffâret olur ve bedenden dertleri giderir.” buyurarak onları seherlerde uyanık olmaya dâvet etmiştir. (Tirmizî, Deavât, 101/3549)
Aile içinde kadın ve erkeğin Allah’a ibadet etme hususunda birbirlerine destek olmalarının önemine dikkat çeken Efendimiz (a.s) bilhassa gece namazına kalkmada bu yardımlaşmanın daha da önemli neticeler doğuracağını şöyle ifade etmiştir: “Geceleyin kalkıp namaz kılan, hanımını da kaldıran, kalkmazsa (ufaktan) yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah rahmet etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne (ufaktan) su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah rahmet etsin.” (Ebû Davud)
Arkadaşlar, hele hele ramazan gibi faziletli bir ayda teheccüd namazı insanı Allah’a yaklaştırır, O’nun rahmetini celbetmeye vesîle olur, günahlara kefâret ve örtü olur, evini nurla doldurur, bedenden hastalıkları çıkarır, sıhhate vesile olur ve özellikle yüzü nurlandırıp güzelleştirir. Hatta bir Hadis-i Şerif’te “Gece namazı çok olanın, gündüz yüzü güzel olur.” (İbn Mace, İkmaet, 174) buyrulmuştur.
Rabbim sahura kalkıp teheccüd namazını da kılabilecek imanı ve kuvveti bizlere nasip eylesin. Kıldığımız namazları ve tuttuğumuz oruçları lehimize şefaatçi eylesin. Âmin.

source

Bir Cevap Yaz

cakir Hakkında

Bir Cevap Yaz

Yorum yapabilmek için girişyapmalısınız.